Beykoz Belediyesi, 32 yıl önce katledilen araştırmacı ve yazar Uğur Mumcu için anma programı düzenledi. Program Başkan Köseler’in açılış konuşmasıyla başladı.
Başkan Köseler, fikirleriyle cesur Mumcu’nun cesur kaleminin ve fikirlerinin kişiliğini öne çıkararak şunları söyledi: “Uğur Mumcu, fikirleriyle karanlıkları aydınlatan bir araştırmacı ve demokrasinin yılmaz savunucusuydu. Onu hakikatin peşinde koşan, bağımsızlığını her zaman koruyan duruşuyla tanıyoruz. Ne yazık ki bundan 32 yıl önce soğuk bir Ankara sabahı sinsi bir saldırıyla karşı karşıya bıraktı bizi. Bugün onun demokrasiye verdiği mücadeleye saygı için bir aradayız.”
Mumcu’yu kendi ağzından anıyor
Köseler konuşmasını Mumcu’nun hikâyesinden şu sözlerle tamamladı:
“Ben Atatürkçüyüm. Ben bir Cumhuriyetçiyim. Ben laikim. Ben anti-emperyalistim. Ben Türkiye’den tamamen bağımsızım. Ben insan haklarının savunucusuyum. Terörle karşı karşıyayım. Yobazların, hırsızların, müptelaların, çıkarcıların düşmanıdırlar. Dün sabah araştırırken yazdığım hiçbir şeyi inkar edemezsin. Yani vuruyorlar, benim gibiler her parçadan beni geçecek.
“Uğur Ağabey nesillere aktarılmalı”
Gazeteci-yazar Mutlu Kuştıçı’nın moderatörlüğünde, gazeteci-yazar Derya Sazak konuşmacı olarak yer aldı.
Derya Sazak kendisinin de Beykozlu olduğunu belirterek, “Zaman çok acımasız. Hayat hızlı geçiyor, hareket ediyor. Bir süre sonra hepimiz tarih olacağız ama Uğur’un ağabeyi gibi biz de zamansız zamanlarda aramızdan ayrılanların ideallerini, ilkelerini ve yazılarını gelecek nesillere aktarmalıyız. Dolayısıyla böyle bir olay bana bu sorumluluğu ve tarihi görevi de hatırlattı.
Anma programı Erdal Güney’in konseriyle devam etti. Erdal Güney, “Yiğidim Aslanım”, “Uzun Bir Bakış”, “Kardeşin Dinlemiyor” ve “Hayırlı Olsun” eserlerini seslendirdi.